Güçlü yerel STK’lar bir arada

İçerik Tablosu

Afgan Dayanışma Dernekleri diyor ki: Zorluklara rağmen sahadayız

Yaşam desteği çerçevesinde, yerel STK’ları 2020’den beri kapasitelerini geliştirmeleri için destekliyoruz; Yeni işbirlikçi ilişkiler kuruyoruz. UNHCR ile proje ortaklığımız kapsamında gerçekleştirdiğimiz kapasite geliştirme çalışmaları kapsamında bu yıl 12 yerel STK’ya eğitim ve mentorluk desteği sağladık. Bu işbirliği modelinde desteklediğimiz ve yerelleşmenin gücünü desteklemek için önemli bulduğumuz üç yerel STK hakkında biraz daha bilgi edinmek istedik. Afgan Hazara Kültür ve Dayanışma Derneği (AHCSA) Trabzon Başkanı Mehmet Gül Afgan Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ARSA) Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Kırşehir Koruma Derneği Başkanı Zakira Hikmat ve Rabiya Habibullah derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verirken; Halkın özellikle geçmiş dönemde Afgan mültecilere yönelik olumsuz yargılarının çalışmalarına etkisinden de bahsetti.

Derneğiniz ne zaman ve hangi ihtiyaçtan kuruldu?

Muhammed Gül (AHCSA): Afgan Hazara Kültür ve Dayanışma Derneği (AHCSA) 14 Mart 2012 tarihinde Trabzon’da kuruldu. 19 bölge temsilcimizden oluşan organizasyonumuzda rehberlik, danışmanlık, tercüme, yaygın eğitim ve sosyal uyum alanlarında hizmet vermekteyiz. Trabzon’daki Afgan ve göçmen öğrenciler arasındaki iletişim eksikliği, dil sorunları ve göçmenler ile yerel vatandaşlar arasındaki bazı sorunlar bu derneğin kurulmasına neden oldu.

Dr. Zakira Hikmet (ARSA): 2014 yılında Kayseri’de kurulan Afgan Mülteci Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği (ARSA), uluslararası ve ulusal birçok STK ile projeler üretmiş ve 60 ilde toplam 370 gönüllüye sahiptir. Hem mültecilere hem de ev sahibi topluluklara hitap eden sosyal ve kültürel faaliyetler yürütür; Bu faaliyetler arasında kadınlara yönelik beceri eğitimleri, sanat ve hat festivalleri, futbol turnuvaları, el sanatları fuarları ve ilk yardım eğitimleri yer almaktadır. Ayrıca mülteciler için bireysel koruma desteği sağlıyoruz; Ayrıca temel haklar ve hizmetlere erişim konusunda bilgilendirme toplantıları düzenliyoruz.

Rabia Habibullah (Himaye): Mart 2019’da Kırşehir’de kurulan derneğimiz başta Afgan mülteciler olmak üzere birçok farklı alanda destek programları uygulamaktadır. Yetişkinler ve çocuklar için Türkçe ve İngilizce dil dersleri, mülteciler için ayni yardım, okul kaydı, aile birleşimi, sağlık hizmetlerine erişim gibi temel hak ve hizmetlere erişim konusunda koruma faaliyetleri ve bilgiler faaliyet gösterdiğimiz alanlardan bazılarıdır. .

Yaşam desteği ile yolunuz nasıl kesişir? Projemiz kapsamında bizden ne tür eğitimler aldınız?

MG: Başvurduğumuz UNHCR projesi kapsamında mentorluk görevi Yaşam Desteğine verildi. Temel Satın Alma ve İlkeler, Çocuk Güvenliği ve Etik Kuralları, Mülteci Hukuku, Cinsiyete Dayalı Şiddet, Etik Kurallar, Sosyal Uyum, Finans, Proje Yazma ve Yönetimi konularında eğitimler aldık. Bu eğitimler, politika belgelerinin oluşturulması ve davranış kurallarının güncellenmesi gibi birçok alanda bilgi, beceri ve yeteneklerimizi artırmamıza yardımcı oldu.

ZH: 2020 yılında UNHCR destekli projemiz sayesinde resmi ilişkilerimiz başladı. Satın alma, lojistik, muhasebe ve finans, insan kaynakları yönetimi, proje döngüsü yönetimi, çocuk güvenliği davranış kuralları, temel insan yardım standartları, uyuşmazlık çözümü, mülteci hukuk eğitimi, sosyal uyum, çocuk koruma ve vaka yönlendirme konularında eğitim aldık. Bu eğitimler derneğimizin kurumsallaşma sürecine katkı sağlamıştır. Aynı zamanda belgeler hakkındaki bilgimizi de artırdı.

sağdan: Satınalma, Finans ve İnsan Kaynakları Yönetimi, Proje Döngüsü Yönetimi, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Standartlar, Korumayı Yaygınlaştırma, Vaka Yönlendirme, Mülteci Hukuku, Davranış Kuralları, Çocuk Güvenliği Davranış Kuralları ve Uygulanabilir Proje Döngüsü Yönetimi konularında eğitim aldık. Bu tatbikatlar çok faydalı oldu, dernek olarak çok faydalandık.

ARSA, Geçim Programının erişebileceği maskeler üretiyor

Son zamanlarda, özellikle Taliban yönetiminden sonra daha fazla Afganlının Türkiye sınırını geçmeye başladığı haberlerinin ardından, çeşitli medyada Afgan göçmenlere yönelik artan bir nefret söylemi dönemi yaşandı.

Bu süreç işinizi olumsuz etkiledi mi? Size danışan mültecilerden istismar konusunda herhangi bir yorum aldınız mı?

MG: Evet yaptım. Sosyal uyum faaliyetlerini gerçekleştiremez hale geldik. Dernek olarak yerel halkın hoş olmayan sözlerine maruz kaldık ve yerel yetkililer tarafından çok sık gelmememiz tavsiye edildi. Ancak çalışmalarımıza devam ettik. Tabii ki müşterilerimizden de geri dönüşler aldık. balık tutmaya çalışan göçmenlerin deniz kıyısından kovalandığını; İşverenlerin göçmenleri işten çıkardığı, kiralık ev bulmanın zorlaştığı, bazı durumlarda sözlü tacize uğradığımız, minibüs şoförleri tarafından alınmadığımız gibi geri bildirimler aldık.

ZH: Evet maalesef bu süreç derneğimizi ve müvekkillerimizi olumsuz etkiledi. Kamuoyunda kötü muamele gören birçok müşterimiz var. Dernek yöneticilerimiz de bu olumsuz ortamın düzeltilmesi için sosyal medya ve televizyon kanallarından röportajlar verdi.

sağdan: Evet, bunun olumsuz bir etkisi oldu; Bu nedenle bize danışan mülteciler de oldu.

AHCSA tarafından düzenlenen Çocuk Şenliği

Türkiye’de mültecilerle çalışan yerel STK’ların etkin işleyişinin önünde herhangi bir engel olduğunu düşünüyor musunuz? Eğer öyleyse, bu engeller nasıl kaldırılabilir?

MG: Yasal olmasa da uygulamada var. Mültecilerin oy hakları olmadığı için politikacılar için çekici bir blok değiller. Uyum konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç vardır; Politikacılar ve kamu kurumlarının yetkilileri ile daha fazla temas halinde olmak istiyoruz.

ZH: Devlet kurumları STK’larla işbirliği yapmalıdır. Öte yandan, bazı STK çalışanları, mülteci hukuku konusunda iyi bir anlayışa sahip olmadıkları için mülteci sorunlarını anlamakta zorluk çekebilirler. Bu konularda yeterli bilgi verilmelidir.

RB: Herhangi bir engel olduğunu düşünmüyorum.